30 Mayıs 2014 Cuma

İlk Büyük Yaramazlık ve İlk Ceza

Yaklaşık dört-beş aydır düzenli yazı yazamıyorum maalesef. Önümüzdeki günlerde birikmiş yazıları toparlamaya çalışacağım.

Son dört-beş ayda, Mete ile olan ilişkimizde yeni ve önemli bir dönem başladı. Yapmaması gereken hareketleri yaptığında, yaptığının yanlış ve bir daha yapmaması gerektiğini anımsatacak cezalar vermeye başladım. 

Mete, her bezli çocuğun yaptığı gibi büyük tuvaletini yapacağı zaman masa altı, koltuk arkası gibi kuytu köşelere çekiliyordu. Bundan dolayı masa altına girdiğinde fazla önemsemeyip işini tamamlamasını bekliyorduk. 

Ben işteyken, Mete yine masa altına girdiğinde bakıcımız tuvaletini yapacağını düşünerek masa altında ne yaptığına fazla dikkat etmemiş. Fakat bu sefer Mete, masa altında tuvaletini yapmak yerine sanatsal çalışmalar yapmış. Nereden bulduğunu bilmediğim (babasının çantasından habersiz aldığını düşündüğüm) tükenmez kalem ile beyaz deri masa sandalyelerimize ve koltuğumuzun arkasına resimler çizmiş, hatta beş parmağının açarak sandalyeye koymuş ve resmini çizmiş.

Eve geldiğimde bakıcımız çekinerek durumu açıkladı. Tabi ne kadar sinirlensem yada bağırsamda 2,5 yaşındaki bir çocuğun bu şekilde yaptığının yanlış olduğunu, bir daha asla böyle bir şeyi tekrarlamaması gerektiğini anlaması mümkün değildi. Böylece Mete ilk cezasını aldı. Tüm haftasonu çizgi film seyretmesini ve bilgisayar, cep telefonu gibi elektronik eşyaları almasını yasakladım. Çizgi film seyretmek istediğinde yada telefonlarımı almaya çalıştığında onu sandalyeleri göstererek yapmaması gerektiği bir şeyi yaptığı için ceza aldığını, sandalyelerimiz tükenmez kalem ile çizdiği için haftasonu boyunca çizgi film seyredemeyeceğini, telefonlarımızı elleyemeyeceğini sabırla defalarca açıkladım. Sonuç olarak Mete yaptığının kötü bir şey olduğunu anladı ve sandalyeleri gördükçe öperek benden özür diledi. Fakat bu aşamada da özür dilemesinin güzel ve doğru bir haraket olduğunu öğretmek için özürünü kabul ettiğimi, ancak cezasının devam ettiğini defalarca anlattım.