28 Aralık 2012 Cuma

Kuzen ALARA Aramıza Hoşgeldin

Mete, benim tarafımdan (yani anne tarafından) 3. torun olarak dünyaya geldi. Abimin oğlu Kaan ve kızı Eylül olmak üzere Mete'nin iki kuzeni var. Mete, baba tarafından ise ilk torun fakat artık tek torun değil. 12.12.2012 günü anne babasının Alara ismini verdikleri 3. kuzeni dünyaya geldi.

12.12.2012 Çarşamba sabahı, Mete'yi bakıcısına bırakarak, Alara'yı karşılamak için eşimle beraber Amerikan Hastanesine gittik. Hastaneye vardığımızda Özge (taze annemiz), büyük bir heyecanla son hazırlıklarını yapıyordu. Hep beraber Özge'nin özenle hazırladığı kapı süsü, bebek şekerleri v.b. süsleri yerlerine yerleştirdikten sonra bu sefer hemşireler son hazırlıklar için odaya geldi. Herşey hazırlandıktan sonra Alara ile ilk karşılaşma anımızı heyecanla beklemeye başladık.

            



Sonunda beklenen an geldi ve bebek bakım odasının arkasından Alara ile tanıştık. Alara, 3 kilo 690 gram dünyaya geldi. Bebek bakım odasındaki en büyük bebek oymuş gibi dursada odaya yanımıza geldiğinde ne kadar küçük olduğuna şaşırdık. Alara'da her bebek gibi dünyamıza aç geldi ve sürekli ağzını açıp kapatarak (yalanarak) annesini aradı.

Mete'nin Alara ile ilk tanışması ise aynı günün akşamı oldu. Öğleden sonra eve giderek Mete'yi aldık ve Alara'nın yanına geri döndük. Ben, Alara'yı kucağımı alarak Mete'ye gösterdim. Fakat Mete daha ne olduğunu kavrayamadığı için pek bir tepki vermedi. Daha sonra eşim Mete'yi kucağına alarak Alara'yı gösterdi. Birkaç gün sonra ise ziyarete gittiğimizde eşim Alara'yı kucağında aldığında Mete hemen babasının kucağına atlayarak, eşimin kendisinden başka birini kucağına almasına izin vermedi. 


Mete'nin Alara'yı gördüğü ilk an.


26 Aralık 2012 Çarşamba

Dikkat! Mete Korkunç Oldu. Sakın Korkmayın!

Mete, bir gün evde oynarken burnunu tuttu ve bana bakarak boğazından "ha haaa" diye sesler çıkardı. Nereden aklıma geldi bilmiyorum ama bende "Çok korkunç oldun." dedim. O günden sonra bu bir oyun oldu ve ara ara bize korkunç oluyor ve bizde çok korkmuş gibi tepki veriyoruz. Tabi biz derken sadece ben ve eşim Egemen. Mete, başkalarını bu şekilde korkutmaya çalıştığında genelde "Aaaa ne kadar tatlı oldun." benzeri tepkiler alıyor ve bizde hemen devreye girip korkmaları gerektiğini belirtiyoruz.

Son günlerde ise bu korkunç olma olayının Mete için bir oyun olmaktan çıktığını fark ediyorum. İstediği bir şeye izin vermediğimizde bizi kendince cezalandırmak için bize dönüp korkunç oluyor. Bizde cezamıza razı olup korkuyoruz.

HEDİYE KAZANDIM just imagine: yılbaşı çekiliş sonucu



yılbaşı çekiliş sonucu

başta ibb şehir planlama müdürlüğü çalışanları olmak üzere katılan herkese çok teşekkür ediyorum!:) oldukça  yoğun ve çekişmeli geçen bu çekilişimizin kazananı "şenay akalın"!! ; kendisini tebrik ediyor; ona ve herkese önce sağlıklı, sonra mutlu, huzurlu, güzel bir sene diliyorum:)

bir sonraki çekilişte görüşmek üzere şimdilik hoşçakalın!

sevgiler,
nihan.

 


 


vee şanslı katılımcııı:)
Veee kazandığım hediyelerim

yılbaşı çekilişi

2012 biterken, 2013'ü selamlarken ben de boş durmadım, ufak bi' kaç hediyecikler yaptım sizlere. çekilişe katılma koşuları yine aynı; öncelikle blog sayfama (twitter, google plus ya da blogger bağlantılarından birisi ile) üye olacaksınız; daha sonra, bu yayının altına yorum yazacaksınız, içinizden ne geçiyorsa!:)

çekiliş 26 aralık çarşamba günü yapılacak ve sonucu aynı gün ilan edilecek. çekilişe katılmak için son tarih; 25 aralık 2012, saat: 23:59!

çekiliş konusu hediyelerden ilki; el yapımı kanaviçe yılbaşı kartı!
 


vee hediyelerden ikincisi ise, angry birds&yılbaşı temalı yastık! yorumlardan gördüğüm üzere çekişmeli geçen katılım sürecine uygun bir tema oldu sanıyorum:) herkese bol şans tekrardan. üşenmeyin, yılmayın, yorum yazın, blogger değil siz kazanın..


25 Aralık 2012 Salı

Mete, Atatürk'ü ve Cumhuriyetimizi öğreniyor

Havaların soğuması ile Mete'nin evden pek dışarıya çıkamamasından kaynaklı enerji patlamalarına ayak uydurmak için harcadığım efor sonucu bende enerji kalmıyor. Bundan dolayı uzun zamandır yazamadığım bu yazı için en sonunda vakit ve enerji buldum.

Mete, artık 1,5 yaşında ve etrafında olup bitenleri kavrayıp algılamaya başladı. Bizde "Ağaç yaş iken eğilir." dedik ve Mete'ye 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve Atatürk'ü tanıtmaya karar verdik.


29 Ekim akşamı Mete'yi de yanımıza alarak Beşiktaş sahiline gittik. Önce İstanbul Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği havai fişek gösterini izledik. Gösteri başlamadan önce kalabalık içinde Mete oldukça mutluydu. Etrafındakileri inceleyip ona laf atanlara gülücükler dağıtıyordu. Ancak havai fişekler atılmaya başladığında, Mete anlam veremediği gümbür gümbür seslerden ve yanıp sönen ışıklardan çok korktu ve nereye kaçacağını bilemedi. Normalde benim yada babasının kucağından başkasına gitmezken korkudan arkamızda duranların kucağına sıçradı. Gösterinin sonuna doğru ise korkusu geçti ve bizimle birlikte coşku içinde havai fişekleri izlemeye başladı. Havai fişek gösteri bitiminde ise Beşiktaş Belediyesinin düzenlediği Kenan Doğulu konserinde Mete ile birlikte dans ettik.




                         

10 Kasım'ın hafta sonuna denk gelmesini ve Ankara'da bir nikaha davetli olmamızı fırsat bilerek Mete ile birlikte haftasonu tatili için Ankara'ya gittik. 10 Kasım günü Anıtkabir'in çok kalabalık olacağını düşünerek Anıtkabir ziyaretimizi 11 Kasım'a bırakarak önce biraz Ankara'da dolaştık. 11 Kasım'da Mete'yi Anıtkabir'e götürerek Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü tanıtmak istedik. Mete, nöbet tutan askerlerimizin heybetinden çok etkilendi ve onlar gibi ayaklarını biraz açıp kollarını yanda birleştirerek poz verdi. Aslanlı yolda ise aslanların kucağında çok mutluydu.

             

             

11 Aralık 2012 Salı

Çocuk sonrası ebeveynler​in yaşadığı problemler ve çözüm önerileri!


Bir çiftin yaşam şekli çocuk sahibi olduktan sonra telaşlı bir hale dönüşebilir ve en sağlam ilişkiler bile bu sorumluluktan etkilenebilir.

Çocuk sonrası ebeveynler​in yaşadığı problemler ve çözüm önerileri!Yeni doğmuş bir çocuğun veya bir okul çocuğunun ihtiyaçlarının karşılanması çiftleri bazen tüketir ve daha çok stres altına sokarak ilişkiyi yıpratır. Aşağıdaki ebeveynlerin yaşadığı sıkıntıların bir listesini bulabilirsiniz. 

Zaman
Ebeveynler çocuklarına bakmaya çalışırken, birlikte daha az vakit geçirmeye başlarlar. Sadece özel programlar için değil, sıradan konuşulması ve tartışılması gereken günlük konulara bile vakit ayıramayabilirler.

Enerji
Yalnızca yenidoğan bir bebeğin çişi için uykudan kalkmak bile yeni ebeveynleri yorgun bırakabilir. Zaten hareketlilik hiç bitmez. Emeklemesine yardım etmek, pusetini oradan oraya taşımak sürekli onu izlemek de ebeveynin enerjisini tüketir. Tabi yorgun çiftin de romantik anlar veya güzel bir cinsel birlikteliğe ayıracak enerjisi kalmaz.

Para
Harcadığınız her kuruşa değse de bazen bir ailenin finansal yükü çiftlerin ilişkisini zedeleyebilir. Bu gerginlikle çalışma hayatı enerjinizi daha fazla emecektir. Bu fazla sorumluluk ve baskı nedeniyle çiftler bağlı kalabilmek için daha fazla çaba harcamak zorunda kalırlar. Destekleyici bir ilişki ve güçlü bir aile ortamı ebeveynlerin işini kolaylaştıracaktır.

İlişkiyi güçlü kılabilecek bazı önemli fikirler şunlardır:
Randevulaşmak
Birlikte dışarı çıkıp sevgili olarak özel bir şeyler yapmak, anne-baba olmak dışında birbirinizle keyifli saatler geçirmek ilişkinizi güçlendirmek için harika bir yoldur.

Diyalog
İletişime açık olmak ailevi sorumluluklar ve baskı nedeniyle zor olabilir. Yine de, hergün herhangi bir konu üzerine konuşmayı sürdürmek gerginliği azaltacaktır.

Hobilerinizi sürdürün
Eğer dikkat etmezseniz bir süre sonra sadece iş ve çocuk hakkında konuşmak hatasına düşebilirsiniz. Beraber bir aktiviteye katılmak, okumaya devam etmek veya film seyredip sinemaya gitmek gibi etkinliklerle konuşacak yeni konular bulabilirsiniz.

Hedef seçin
Sizi deliye çeviren konuları eşinize söyleyin ve yardım isteyin. Ama bazı konular üzerinde tartışmak veya çözmeye çalışmak faydasız olabilir. Bu noktaları kabullenip enerjinizi çözümü olabilecek ve çözümü ilişkinize fayda sağlayacak sorunlara yöneltin.

Romantizmi besleyin
Küçük romantik pasajlar, yastığın üzerine bırakılan küçük notlar, marketten alınan favori yiyecekler gibi küçük şeyler çiftler arasında olumlu duyguları besler. Bu tip şeylere enerjiniz veya zamanınız olmasa bile eşinizin ilişkinize önem verdiğinizi sadece çocukları önemsemediğinizi bilmesi önemlidir.

Takım olun
Ebeveynler, düzenli olarak çocukları ve birbirleriyle görüşlerini paylaşırlarsa stresi azaltabilirler ve aynı tarafta olduklarını algılayabilirler. Bir takım olarak çalışmak bağları güçlendirir. Aksi şekilde farklı disiplinleri uygulamak ve kurallarda çakışmak, çocukların aklını karıştırabilir ve ilişkiyi bozabilir.

Seksi unutmayın
Düzenli bir fiziksel yakınlık ve samimiyetin önemini hafife almayın; bağlı ve önemli hissetmek ve tatmin olmuş olmak ilişkiyi çok ileri götürecektir. Libidonuzu azaltmanın yollarını bularak stresinizi de azaltabilirsiniz.

Kaynak: http://www.hthayat.com/kadinca-hayat/ask-mesk/iliski-rehberi/haber/1010778-cocuk-sonrasi-ebeveynlerin-yasadigi-problemler-ve-cozum-onerileri
.

7 Aralık 2012 Cuma

Bebek Gelişiminde Gizli Tehlike: TİROİD


Doğumdan itibaren çocukların gelişiminde büyük rol oynayan tiroid hormonunun az salgılandığı durumlarda büyüme geriliği ve boy kısalığı ortaya çıkabiliyor.



Yavaş ve sinsi ilerleyen bir hastalık olan tiroid yetersizliği konusunda ailelerin bilinçli hareket edip, önlem alması gerekiyor. Memorial Hizmet Hastanesi Çocuk Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Şerare Arbatlı, çocuklarda tiroid hastalığı nedenleri ve tedavisi hakkında bilgi verdi.

BOY KISALIĞININ SORUMLUSU TİROİDLERİ OLABİLİR

Tiroid hormonu anne karnından ergenlik döneminin sonuna kadar büyümede önemli rol alan bir hormondur. Ayrıca beyin, kas ve yağ dokusunun metabolik hızını düzenler. Çocukların büyümesi için tiroid hormonu kanda yeterli düzeyde olmalıdır. Tiroid hormonun az salgılandığı (hipotiroidi) çocuklarda, büyümede gerilik ve boy kısalığı olur. Tiroid yetersizliği sıklıkla görülmesine rağmen belirtileri uzun süre fark edilemeyebilir. Belirtileri yavaş ve sinsi ilerlediği için ebeveynlerin dikkatinden kaçabilir. 

ÇOCUĞUNUZDA TİROİD YETERSİZLİĞİ OLDUĞUNU NASIL ANLARSINIZ

• Ailesinde tiroid yetmezliği hastalığı olan çocuklarda,
• Doğum sonrası tiroid hormon taramasında başlangıçta TSH (Tiroid Stimulan Hormon) düzeyi yüksek olan çocuklarda,
• Dişlerin geç çıkması, yürüme ve konuşmanın gecikmesi durumunda,
• Büyümenin yavaşlaması (5 – 18 yaş arası kilo almaya meyilli kısa boylu çocuklar) durumda,
• Kabızlık, cilt kuruluğu, saç dökülmesi, üşüme gibi durumlarda,
• Hareketlerin yavaşlaması,  konsantrasyon bozukluğu ve dikkat dağınıklığı durumunda aileler çocuk endokrinoloji bölümüne başvurmalıdır. Böylece, tedavisi çok kolay olan ancak gecikildiğinde kalıcı izler bırakan bu hastalığın önüne geçilebilir.

DENGESİZ BESLENMEK TİROİD HASTALIĞINA YOL AÇIYOR

Çocukların sağlıklı yetiştirilmesinde birinci şart yeterli ve dengeli beslenmeleridir. Dengeli beslenmeden söz edildiğinde vücudun protein, vitamin ve minerallerinin tam olarak karşılanması anlaşılmaktadır. Yetersiz ve dengesiz beslenme çocuklarda; bağışıklık sisteminin zayıflamasına, çeşitli enfeksiyon ya da alerjik hastalıkların oluşmasına, diyabet, tiroid yetmezliği gibi önemli hastalıklara yol açmaktadır. Ayrıca dengesiz beslenmenin bir şekli olan karbonhidrat ağırlıklı beslenme şekli, çocuklarda sık rastlanan obeziteye de neden olmaktadır.

İYOT EKSİKLİĞİ TİROİD YETMEZLİĞİNE NEDEN OLUYOR

Yetersiz ve dengesiz beslenmenin bir başka şekli vitamin ve minerallerin eksikliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin; çinko yetersizliği görme bozukluğu, akne, cilt problemleri, bağışıklık sisteminin zayıflığı, konsantrasyon bozukluğu ve öğrenme becerisinin azalmasına; iyot eksikliği de tiroid yetmezliğine yol açmaktadır. Çocuklarımızın fazla miktarda, yüksek kalorili besinler yerine daha az rafine edilmiş yüksek vitamin değeri olan dengeli besinler tüketmesi sağlıklı bir gelişme için ana hedefimiz olmalıdır. 

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/saglik/22093996.asp

6 Aralık 2012 Perşembe

Çocuğunuz için Oyun Hamurunu Siz Yapın


Malzemeler
- 1 su bardağı un
- Yarım su bardağı tuz
- Yarım su bardağı su
-Gıda boyası
Yapılışı:
- Derin bir kaba suyun yarısını ve tuzu ekleyin. Erimesi için biraz karıştırın (tuz tamamen çözünmeyecek).
- Unu ilave edin ve yoğurun (İstediğiniz kıvama göre 1 çorba kaşığı un eklemesi de yapılabilir). Az miktarda gıda boyası ekleyin (toz ise 1 tutam kadar – sıvı ise kürdan ucuyla).
- Yaptığımız oyun hamurunu, buzdolabı poşetlerinde muhafaza edip kurumasını geciktirebilirsiniz.

30 Kasım 2012 Cuma

Kendi Oyuncağımızı Kendimiz Yapalım

Mete henüz 1,5 yaşında ve daha resim yapma, kesme, yapıştırma gibi becerilere sahip değil. o yüzden biz oyuncakları ve evde aklınıza gelebilecek her türlü eşyayı (tencere, bardak, tarak, kemer v.b.) birleştirerek doğaçlama oyunlar oynuyoruz. Ben şimdiden Mete ile ileride ne tür oyunlar oynayabiliriz, Mete'nin hem el becerisini hem hayal gücünü geliştirecek ne tür şeyler yapabiliriz diye ufak ufak araştırmaya başladım. Aşağıda her evde kolayca bulabileceğiniz malzemeleri kullanarak çocuğunuzla birlikte yapabileceğiniz oyuncakların/oyunların resimleri paylaşıyorum. Şimdiden iyi eğlenceler.


Uzun, düz bir kağıdı kullanarak
oyuncak arabaları yarıştırmak için
güzel bir parkur oluşturabilirsiniz.

Beyaz veya siyah yapışkanı az olan 

elektrik bantlarını kullanarak evin her
yerini oyuncak arabalar için parkurlar oluşturabilirsiniz.

Poşet çay kutularını çöpe atmak
yerine renkli kağıtlarla yada
bantlarla kaplayarak ve biraz
 kesip şekillendirerek çocuğunuzla 

beraber uzun bir tren yapabilirsiniz.
Bir yumak ip ile evinizin uygun bir yerinde 
çocuğunuz için eğlenceli bir  oyun alanı 
yaratabilirsiniz. Ayrıca bu oyun ile çocuğunuz fark ermeden spor yapar ve kasları gelişir.

Basit bir kese kağıdı ile biraz renkli  
kağıt ile şirin bir oyuncak yapabilirsiniz.

Bebekler masa altı gibi sınırlı ve kapalı alanlara 
girmeyi çok severler. Bebeğiniz için basit bir karton 
kutudan şirin bir oyun alanı yapabilirsiniz.
Biten tuvalet kağıtlarının rulolarını yukarıdaki gibi 
şekillendirip sulu boya ile renklendirdikten sonra 
iki göz, iki kanat ve bir burun ekleyerek sevimli 
baykuşlar evinizi süsleyebilir.
Biten şampuan kutularını renkli bantlarla  
kaplayıp, pet şişe kapakları ile motor ve 
kartondan kanatlar yaparak rengarenk 
uçaklar yapabilirsiniz.

Evde bulabileceğiniz çeşitli renk ve 
büyüklüklerdeki düğmeler ile sevimli ve 
zararsız bir tırtıl evinizde gezinebilir.
Tuvalet kağıdı rulolarını uygun boyutlarda keserek 
ve isterseniz renklendirerek çocuğunuz için çeşit çeşit 
saatler yapabilirsiniz.

Boş pet şişeleri kullanarak çocuğunuzun 
bebekleri için güzel bir tekne yapabilirsiniz.
Basit bir mandal ve doldurma çubuklarını kullanarak 
harika bir uçak yapabilirsiniz.

Yumurta kartonu ve sulu boya ile kırkayak veya tırtıl yapılabilir.

12 Kasım 2012 Pazartesi

Çocuğunuzla Kaliteli Vakit Geçirme Nasıl Olur?

Bugüne kadar okuduğum tüm cocuk gelişimi, cocuk eğitimi v.b. ile ilgili yazılarda, çocukla beraber geçirilen zamanın uzunluğu değil kalitesinin önemli olduğu yazıyordu. Aklıma hep "Zamanın kalitesi tam olarak nedir?", "Kaliteli zaman geçirmek için neler yapmalıyım?" gibi sorular gelirdi. Sabiha Paktuna Keskin'in bir kitabında annelerden gelen mektuplarda "Kaliteli zamanın ne olduğu ve zaman kısıtlıda olsa nasıl kaliteli geçirileceği" konusu çok güzel bir şekilde özetleniyordu.

Bir anne, işten eve geldiğinde bir taraftan yemek yapmaya diğer taraftan cocuğu ile ilgilenmeye çalıştığını, yemek faslı bitsede bu sefer diğer ev işlerinden dolayı çocuğuyla yeteri kadar vakit geçiremediğini anlatarak gece yatağına yorgun ve cocuğuyla yeteri kadar ilgilenmediği için suçluluk duygusuyla yatmaktan şikayet ediyordu.

Diğer bir anne ise kızı ile birlikte kumaştan bir bebek yapmaya karar verdiklerini; aksam yemek sofrasını kızı ile birlikte hazırlayıp ailece yemek yedikten sonra kızının yatma saati gelinceye kadar kalan yaklaşık yarım saatlik sürede beraber bez bebeği dikmeye başladıklarını, bebeğin nasıl olacağı konusunda tüm konuları kızına seçenekler sunarak son kararı kızının vermesini sağlayarak 1-2 ayda bebeği tamamladıklarını belirterek kızının bebeklerle oynayacak yaşı geçmesine rağmen bebeğini bas ucundan ayırmadığını anlatıyor.

Bu örneklerden sonra bende Mete ile geçirdiğimiz zamanın daha kaliteli olması icin aksam yemeklerimizden sonra Mete'nin yatma vakti gelinceye kadar halının üzerinde Mete ile oturarak onunla oyun oynuyorum. Ayrıca şunuda gözlemledim ki cocuğa oyuncak alıp önüne tüm oyuncakları yığmak doğru değil. Aldığınız oyuncağı çocuğunuzla beraber sizde oynamalısınız. Oyuncağın nasıl kullanılacağını ve hiç düşünmediğiniz bir sürü beceriyi sizi gözlemleyerek, bence ışık hızından daha hızlı bir şekilde öğreniyorlar.

Mete, çok hararetli ve yerinde duramayan bir bebek. Bundan dolayı sabit bir yerde oturularak oynanan oyunlara ilgisi çok kısa. Ayrıca henüz çok küçük (18 aylık) olduğu için henüz kesilip birleştirilen, boyanan oyuncaklarla oynayamıyoruz ama ben şimdiden ileride Mete ile beraber neler yapabileceğimiz konusunda araştırma yapıyorum. İlerleyen yazılarımda her evde bulunabilecek malzemerle, çocuğunuzla beraber yapabileceğiniz basit oyuncak örneklerini sizinle paylaşacağım.

31 Ekim 2012 Çarşamba

Rota virüs nedir?

Rota virüsü enfeksiyonu ilk 4 - 5 yaştaki çocuklarda akut başlangıçlı ishalin en sık görülen etkenlerindendir.

Belirtileri nelerdir?
Başlıca belirtileri genellikle 48 saatten az süren kuluçka dönemini izleyen ateş, kusma ile başlar. Sık, sulu, özellikle çok kötü kokulu kansız ishal belirtilere eklenir. İshal 5 - 7 gün sürebilir. Özellikle süt çocuklarında kusma, ishalin neden olduğu dehidratasyon gelişebilir. Bağışıklık sistemi yetersiz olan hastalarda hastalık daha uzun ve ağır seyir gösterir.

Hastalık nasıl ve ne tür gıdalarla bulaşır?
Rota virüsler ishalin ortaya çıkmasından önceki günlerde de dışkıda bol miktarda bulunur. Bulaşma; dışkı ile kontamine (bulaşık) su ve gıdalarla olur. Özellikle kreş, bakımevleri ve çocuk hastanelerinde salgınlar görülebilir. Solunum aracılığı ile bulaşma da bildirilmiştir. Aile içi yayılım sıktır.

Korunma yöntemleri nelerdir?
Genel hijyen önlemleri (el temizliği, suların kaynatılması) bulaşmayı azaltır. El yıkama, enfekte vakaların izolasyonu, hastanelerde hastane kaynaklı ishali önlemede yardımcıdır. İyileşme dönemi de dahil virüsün (yakınmaların ortaya çıkışından 10 - 12 gün sonrasına kadar) dışkı ile atımı unutulmamalıdır. Rota virüse bağlı enfeksiyonun önlenmesinde günümüzde kullanılan bir aşı yoktur.

Tedavisi nasıldır?
Tedavinin başlıca amacı; kusma, ishale bağlı ortaya çıkabilecek dehidratasyonun önlenmesidir. Kusma önleyici, ishali önleyici ilaçların tedavide yararı yoktur. Beslenme devam ettirilmelidir, mümkünse sık aralarla azar azar beslenme yapılmalıdır. Az yağlı gıdalar tercih edilmeli, özellikle anne sütü ile beslenme kesilmemelidir. Yeni doğan bebekler ve 3 ayın altındaki çocuklar anneden geçen antikorlar aracılığı ile enfeksiyondan korunurlar, hastalığı daha hafif geçirebilirler.

Annelerimize önerileriniz nelerdir?
Annelerimizin Rota virüsünün infeksiyonu geçiren çocuklarını kusma ve ishal açısından sıkı takip etmeleri gerekir. Ağızdan alımın yetersiz olduğu durumda zamanında doktora çocuk götürülmelidir. İdrar miktarının azalması, gözyaşının olmaması, ağız kuruluğu, devamlı susuzluk hissi, dehidrotasyonun belirtilerindendir. Genel sanitasyon kurallarına uyulmalı, eller yıkanmalı, eğer hasta bebek ise emzirmeye devam edilmelidir.

Uzm. Dr.Ece Çetin
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
International Hospital İstanbul
Kaynak: http://www.kurumsalhaberler.com/internationalhospital/bultenler/rota-virus-nedir/

Mete, Rota Virüsü ile Tanıştı



Yaz tatilimizden döndükten yaklaşık 1 hafta sonra Mete rahatsızlandı. Cuma sabaha karşı uyandı ve her zamanki gibi sütünü hazırlayarak içirdim. Sütü içtikten bir kaç dakika sonra yatağımızın ortasında kustu. Sabaha karşı telaşla önce Mete'yi sonra yatağı temizledikten sonra Mete'yi tekrar uyuttum ve işe gitmek için hazırlandım.

Cuma günü kusma şikayeti devam ettiği gibi birde ishal başladı. Cumartesi günüde aynı belirtiler devam edince doktorumuza gittik. Doktorumuz bizden "kaka tahlili" istedi. Tabi ishal olan Mete'den kaka tahlili için numune alabilmek ayrı bir zorluktu. Laboratuvara yakın bir bekleme odasına geçerek Mete'nin numune olabilecek nitelikte kaka yapmasını bekledik. Hemşirenin önerisiyle Mete'nin bezini ters olarak bağladım. İlk denememiz başarısızlıkla sonuçlandıktan sonra ikinci denemede başarıya ulaştık.

Tahlil sonuçlarını Pazartesi alabildik ve sonuçlar pek parlak değildi. Mete, Rota Virüsü benzeri bir virüs kapmıştı ve şikayetleri de devam ediyordu. Doktorumuz Mete'yi hastaneye yatıracağını ve serum tedavisi uygulayacağını söyledi.


Hastaneye yatış yaptıktan sonra Mete'nin elinin üzerine kelebek takılarak serum vermeye başlandı. Kelebeği çekiştirip canını yakmaması için Mete'nin dikkatini sürekli başka yerlere çekmem gerekti. Bunun için tüm gece büyük bir efor harcadım. Yanımıza aldığımız oyuncaklarla bin bir çeşit oyun üretip oynadık, bir kolumla kucakladığım Mete diğer elimde serum ayağı ile hastane koridorlarını dolaşarak biraz hemşire ablaları izledik biraz yoldan geçen arabalara saydık. Ertesi gün ishal ve kusma şikayetlerimiz seyrekleşti ve doktorumuz evimize gidebileceğimizi söyledi.



Eve döndüğümüzde Mete, eski neşesine ve enerjisine kavuştuğunu gülen yüzü ile bir saniye yerinde durmadan tüm evi karıştırmaya başlayarak gösterdi.