26 Eylül 2013 Perşembe

Telefonda Kısık ve Korkak Bir Ses: An.....ne

Çocuğunuz varsa yada yakınlarınızda küçük çocuğu olan biri varsa hepimizin şahit olduğu bir sahne vardır. Kişi telefon ile konuşmaktadır ama karşısındaki sadece dinlemektedir. Hiç ses çıkarmaz. Sadece dinler. Kişi ise karşındakinin anlamlı yada anlamsız sesini duymak için bir dolu dil döker. Oğlum ne yapıyorsun?, Canım yemeğini yedin mi?, Beni özledin mi?, Hadi bana "Anne" de, Çizgi filmin başladı mı?, Oyuncaklarınla mı oynuyorsun? Baba yanında mı?....gibi bir dolu söz söyler ama karşısındaki sadece dinler. 

İşte Mete'de bu döneminde. Sadece dinleme döneminde. Bizi telefonla konuşurken görsün illa telefonu elimizden almak istiyor. Telefonu vermezsek avazı çıktığı kadar ağlıyor. Telefondaki tanıdık biri ise "Mete'de seninle konuşmak istiyor" diyerek telefondakini Mete ile tek taraflı muhabbete zorluyoruz ve yukarıdaki anlattığım sahne yaşanıyor. Bizde durmadan "Hadi Mete cevap ver." diyoruz. Ama Mete'de çıt yok sadece dinliyor ve bir süre sonra canı sıkılıyor. O an evdeki her hangi bir şey ilgisini çekiyorsa yada bizim anlamadığımız bir şey geldiyse aklına telefonu fırlatıp atarak ortamdan uzaklaşıyor. 

Bu sabah ise bir ilk yaşadık. Sabah iş yerinde telefonum çaldı. Telefonu açtım efendim dedim. Çıt yok. Eşim herhalde açtığımı anlamadı dedim tekrar efendim dedim. Yine ses yok. Sonra anladım ki Telefondaki Mete. Oğlum, Canım, Günaydın, Nasılsın?, Ne yapıyorsun?, İyi uyudun mu? gibi bir sürü soru sordum ama Mete'de çıt yok. Sonra "Annecim, hadi anne de" dedim ve beklenmedik bir şey oldu karşıdan kısık ve korkak bir ses tonuyla "An.....ne" sesi duydum. O an yaşadığım mutluluk inanılmazdı. Arkasından acaba tesadüf mü oldu dedim. Hadi tekrar anne de dedim ve aynı şekilde kısık ve korkak ses tonu ile "An......ne" dedi Mete. Süperdi... Oğlumla karşılıklı muhabbet edeceğimiz günleri sabırsızlıkla bekliyorum.

18 Eylül 2013 Çarşamba

Sabah Sürprizim

Ben, devlette çalışan, sabah 8:30'da mesaisi başlayan ve İstanbul trafiğinde işine yetişmeye çalışan bir anne olduğum için sabahları çok çok erken evden çıkıyorum. Ben evden çıktığımda Mete uyuyor oluyor. Her sabah o masum masum uyurken onu biraz seyredip, onu bıraktığım için üzülerek evden çıkıyorum. 

Eşim ise Mete'yi bakıcımıza emanet ederek evden çıkıyor.  Pazar gecesi Mete gece uyanıp beni uykusuz bıraktığı için Pazartesi günü moralim biraz bozuk ve yorgundum. Eşim, neşemin yerine gelmesi için Mete ile birlikte bana Pazartesi ve Salı sabahları küçük sürprizler hazırlayıp bana gönderdi.



11 Eylül 2013 Çarşamba

Geç Konuşan Çocuklar İçin Anne-Babalara Ödevler

Mete, henüz bir kaç kelime söyleyebiliyor. Bende 2 yaşını geçmiş ve hala tam olarak konuşamayan çocukların anneleri gibi endişe duymaya başladım. Mete'ye konuşmasını nasıl öğretebilirim diye araştırma yapıyorum ve yazılar okumaya çalışıyorum. Bu araştırmam sayesinde aşağıdaki yazıyı buldum. Bu tür sorun yaşamış bir annenin kendi deneyimlerinden yola çıkarak yazdığı bir yazı. Ben bugünden itibaren daha da sabırlı bir şekilde Mete'ye yardımcı olmaya çalışacağım. İlerleyen zamanda kendi deneyimim hakkında bilgi vereceğim.

Çocuğum  Hala  Konuşmuyor.   Ne  Yapmalıyım?

1. BÜŞRA HANIM SİZE COK TEŞEKKÜR EDERİM YALNIZ SİZE Bİ SORUM DAHA OLUCAK OGLUM 3 YAŞINA GİRİCEK 10 GÜN SONRA AMA HALADAHA TAM ANLAMIYLA CÜMLE KURMUYO KAYINVALİDEM DEVAMLI BU COCUK KONUŞAMIYO DİYOR BUDA BENİ COK ÜZÜYOR ACABA DOKTORA GÖTÜRMELİMİYİM ANNE BABA DİYOR AMA NE YAPMALIYIM ACABA

2. BÜŞRA HANIM SİTENİZİ YENİ KEŞFETTİM.YAZILARINIZ VE PAYLAŞIMINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜRLER YALNIZ BENİMDE BİR SORUM OLACAK OĞLUM 2YAŞINDA FAKAT HALA KONUSMUYOR HERSEYİ VÜCUT DİLİYLE ANLATIYOR DOKTORO GÖTÜRDÜM FAKAT ERKEK ÇOCUKLARI GENELDE GEÇ KONUSURLAR AMA 4 YASINA KADAR MUTLAKA DÜZELİR DEDİ ÇOK ÜZÜLÜYORUM NE YAPMALIYIM

Çocuğum hala konuşmuyor diyen annelerin hislerini ve sıkıntılarını çok iyi anlıyorum. Benim oğlum da geç konuştu ve çocuğun derdini anlatamamasının sıkıntısını ailecek çok çektik. 1,5 yaşında kelime söylemeye başlamıştı ama sonra bıraktı (bırakmasında sanırım o dönemde bilgisayarda çok çizgi film izlemesinin de etkisi var).  Ve 3 yaşına kadar anne, baba gibi 5-10 kelime dışında doğru düzgün bir şey söylemedi. 3 yaşında konuşmaya adım attı, şu an 4 yaşında olmasına 2 ay kaldı, bu arada çok yol aldı. 1-2 aydır her şeyiyle düzgün konuşmaya başladı.

Kız çocuklarında neredeyse hiç görülmeyen, erkek çocuklarında ise çoklukla görülen bir durum geç konuşma. Doktorlar çoğunlukla 4- 4,5 yaşına kadar bekleyin konuşur diyorlar.

Konuşamayan çocuk derdini anlatamadığı için hırçınlık mızmızlık yapar, anne babalar hem çocuğun yaramazlığına kızar hem de derdini anlatamamasına sinir olur. İnsan bir yandan niye kızıyorum ki çocuğa zaten konuşamıyor diye kahrolur diğer yandan o yaşa gelip derdini anlatamayan çocukla uğraşmak hiç kolay değildir, ister istemez agresif olur ana baba. 
Ama, neticede yetişkiniz ve ne kadar bunalsak da olayları değerlendirebilir, çözüm arayabiliriz, düşünebiliriz. Ama çocuğun bu şansı da yoktur, sadece duyguları vardır. Ona kızdığınızda sadece hissettiklerini yaşar, ve bu hisleri tüm dünyasını kaplar. Ne düşüneceğini bilemez, sadece duyguları yaşar. Korkar veya acı çeker.
Çocuğa bu dönemde mümkün olduğu kadar şefkat, ilgi anlayış göstermeye çalışmak gerekir.

Anne baba çok bunalmasına rağmen sıkıntısını başka bir şekilde boşaltmanın yollarını aramalıdır. Çocuk zaten ne olduğunu bile anlayamadığı bir bunalım yaşar konuşamadığı için, çocuğa kızarak masum yüreğini ve zihnini iyice karanlığa sürüklememelidir. Zaten çocuğa kızmak çocuğun konuşmasını daha da geciktirir. Halbuki çocuğun konuşması için mutlu olması gerekir.

Evet, aklınızda tutmanız gereken en önemli şey şu ki, çocuğun konuşması için mutlu olması gerekir.. Konuşmayı ve anlatmayı isteyeceği çok sevdiği şeyler yapıp, ardından da yaptığı şeyi kelimelerle ifade etmek İSTEMESİ gerekiyor. Bunu desteklemeye çalışın.

Benim oğlum arabaları çok sever ve ona "araba durdu, araba gitti" ikilisini sürekli onlarca kez coşkuyla söyleyerek konuşmasına vesile olmuştuk. Arabayı çok sevdiği için arabanın durması ve gitmesi onun için çok önemliydi, bunu ifade etmek istedi ve böylelikle konuşmaya başladı.
Aşağıya çocuğunuzun konuşmasını hızlandırmak için yapabileceğiniz aklımagelen alıştırmaları yazıyorum:

1- Etrafınızdaki nesnelerin isimlerini sürekli tekrar edin, bak kitap, bak ışık gibi. Ya da "bu ne" diye sorarak da tekrar edebilirsiniz" Bu ne, sandalye; bu ne, kaşık; aa bu ne, böcek. Gibi. Ses tonunuz canlı ve çocuğun merakını davet eder şekilde olmalı.
2- Nerede? -Burada soru cevap ikilisini çocuğa öğretebilirsiniz. Baba nerdeeeee, diye sorup babayı bulup baba buradaaa diye bağırabilirsiniz. Nerde diye sormayı ve sizin nerede sorularınıza burada diye cevap vermeyi bu şekilde öğrenir.
3- Çocuğun cümle kurması için fiiller üzerinde çokça durmaya çalışın. Açtı, kapattı, yattı, kalktı, yedi, bitti, gitti, geldi, düştü, döndü, oynadı, uyudu, uyandı gibi basit fiilleri sürekli tekrar edin.
4- Eğer fiilleri söylüyor ise, cümle kurması için basit cümleler kurun. Ben geldim, baba gitti, kuş uçtu, araba durdu, çocuk koştu, kaşık düştü vb. Çocuklar konuşmayı en başta di"li geçmiş zamanla öğreniyorlar. Sadece özne ve yüklemden oluşan bu cümleleri çocuğun ilgi alanı olan konularda ve çocuğun aklında kalacak coşkulu bir tonlama ve genelde aynı melodi ile söyleyin. Ve çok tekrar edin, birlikte gördüğünüz her olayı çocuğa rapor edin.
5- Çocuk özne ve yüklemden oluşan cümleleri öğrenip kolayca tekrar etmeye başlarsa konuşmaya başlamış demektir. Bu cümlelere nesneleri de istediğiniz gibi ekleyebilirsiniz:

Ben eve geldim, baba işe gitti, kaşık yere düştü, biz çarşıya gittik vb.
6- Yaşadığınız olayları da üzerinden zaman geçse de tekrar edin. Oğlum biz bugün nereye gittik diye sorun, çocuk cevap vermeyecekse bile cevap verebileceği kadar bir süre bekleyin. Sonra siz söyleyin; "çarşıya gittik". "Çarşıda ne yaptık?" (Aynı şekilde cevap bekleyin) Sonra cevaplayın, "Oğluma pantolon aldık." Başka ne yaptık" (Aynı şekilde cevap bekleyin)  "Dondurma yedik" gibi.. Akşam eve gelen babaya misafire bir başkasına aynı şeyleri çocukla beraber tekrar edebilirsiniz: "Oğlum gel anlatalım babaya" "Biz bugün nereye gittik biliyor musun babası"" "Çarşıya""Çarşıda ne yaptık?""Başka ne yaptık"
7- Kendini ifade etmesi için yardımcı olmalısınız. Çocuğu herhangi bir şey için "gel, gel" diye yanınıza çağırdığınızda "hadi şimdi geldimmm de oğlum" diyebilirsiniz. "Buraya otur" dediğinizde çocuk oturunca; "oturdummm de hadi oturdummmm de oğlum" diyebilirsiniz. Çok tekrar gerekli.
8- Basit sorulara cevap vermesi için, - mi -mı ekli sorulara cevap vermeyi öğretebilirsiniz. Çocuğa sadece sorunuzun  fiil kısmını tekrar ederek cevaplayabileceği sorular sorun.

"bak kuş, gördün mü" "gördüm de oğlum, gördümmm de" deyin. Çocuğun vereceği cevap: Gördüm
"bu oyuncağı sevdin mi" Çocuğun vereceği cevap: Sevdim
"buraya tekrar gelelim mi"
"bugün parka gidelim mi"
 gibi

9- Yaşına uygun resimli kitaplar alıp oradaki nesneleri elinizle göstererek tekrar edin, resimdeki basit olayları tekrar edin.

Çocuğun geç konuşmasının en önemli nedeni uyaran azlığıdır. Yani çocuğun konuşmayı öğrenebileceği kadar kendisiyle konuşulmaması diyebiliriz. Uyaran azlığının da pek çok sebebi olabilir.  Kimi anne baba az konuşur. Benim eşim çok hızlı konuşur ne dediği anlaşılmaz, ben net konuşurum ama dilbilgisi olarak çok karışık konuşurum. Oğlumun geç konuşmasının bizim bu özelliklerimize bağlı olduğunu da düşünüyorum.

Sözün özü, çocukla net basit cümleler kurarak, çoşkuyla ve istekle sürekli konuşmak gerekir. Yukarıda aklıma gelen alıştırmaları da yazdım, zenginleştirmek mümkün. Kendi günlük gidişatınıza göre yaşayışınız ve olayları anlamlandırmanıza göre kendi alıştırmalarınızı keşf edin.

Ayrıca bu çocuk konuşamıyor, neden hala konuşmuyor gibi olumsuz değerlendirmeleri ne siz çocuğun yanında konuşun ne de başkasını konuşturun. Bunlar çocuğu kötü etkiler.

Allah yardımcınız olsun, zor bir dönem ve insana hiç bitmeyecekmiş gibi gelir. Ama emin olun geçecek zamanı gelince inşallah..