5 Temmuz 2012 Perşembe

Mete'nin İlk Biyometrik Resmi

Eylül ayında Mete'yi de yanımıza alıp arkadaşlarımızla beraber yurt dışı tatiline gitmeyi planlıyoruz. Bunun için hazırlıklara başladık ve pasaport için randevu aldık. 

Pasaport başvurusunda gerekli olan biyometrik fotoğrafı çektirmek için Mete'yi fotoğrafçıya götürüdüm. Fotoğrafın çekilmesi için Mete'yi anneannelerimizin evinde bulunan eski tip, yüksek, saksı sehpalarına benzer bir sehpa üzerine oturttuk ve elim görünmeyecek şekilde düşmemesi için Mete'yi tutarak pozumuzu verdik. Fotoğrafçımız ilk resmi çekmek için düğmeye bastığında flaşlar bir anda patladı ve önce oda aydınlandı sonra birden karardı. Mete, ne olduğunu anlayamadığı bu duruma şaşkın ve heyecanlanmış bir halde bakıp ne yapacağını bilemediği bir anda fotoğrafçımız gayet iyi niyetle Mete'nin korkmaması için sesini biraz incelterek "hav, hav, hav" dedi. Mete, tanımlayamadığı bu ikinci uyarıyla dudaklarını düşürdü ve avazı çıktığı kadar ağlamaya başladı. Yaklaşık 15 dakika Mete'yi yatıştırmaya çalıştım. Sakinleştiğini düşünerek tekrar odaya girip hazırlandık. Mete, fotoğrafçımızı gördüğü an tekrar ağlamaya başladı. İkinci kez sakinleşmesini bekledikten sonra farklı bir fotoğrafçı ile odaya girdik.  Fakat bu çözümümüzde Mete için yeterli olmadı. Yeni fotoğrafçımız yerini alır almaz Mete tekrar ağlamaya başladı. Üçüncü kez sakinleştikten sonra fotoğrafçımız, benim kucağımda dış mekanda Mete'nin fotoğrafını çekti ve photoshopta gerekli düzenlemeleri yaparak vesikalık resmi hazırladı. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder