6 Nisan 2012 Cuma

Mete ile tanışmamız

Mete, planlı bir bebek. Eşimle bebek sahibi olmaya karar vermeye karar verince ilk işim bir eczaneye gidip folikasit almak oldu. Daha sonra doktorumu ziyaret ettim tabi.

Sakin, mutlu, genel olarak rahat bir 9 ay sonunda doğum telaşı başladı. Belimdeki rahatsızlık nedeni ile doktorlarım sezeryan tavsiye edince Mete'nin doğum gününüde belirlemek ve planlamak bize kaldı.

13 Mayıs cuma gününü sectik ve o gun sabah erkenden 4 araçlık, 9 kişilik Mete'yi karşılama komitemizle hastaneye vardık. Hastanede doktorumuz ve fotoğrafçımız ile buluştuk ve artık tek eksik bizim için fazlasıyla bulanık olan siyah-beyaz ultrason resimlerinden tanıdığımız, bizimle sadece tekmelerine iletişim kurabilen Mete'nin aramıza gelmeseydi.

Saat 11'e doğru beni amaliyathaneye götürdüler. Saat 11:03'de Mete doğmuş. Ben hariç karşılama komitemiz bebek bakım odasının camının arkasında büyük bir heyecan ile Mete ile tanışmış. Eşimin somut bir sekilde babalığını hissettiği o ilk anı anlatmaya kelimeler yetmez bence. Onun gözleri herseyi anlatıyor.


Herkes, Mete ile tanışmanın heyecanı icinde beni unutmuş ve yaklaşık 10-15 dakika sonra akıllarına gelmişim. Ben bu arada odama geldim ve narkozdan tamamen çıktım. Sezeryan yaram odama geldigimde inanılmaz yanıyor ve canımı yakıyordu. Canım yanıyor diye şikayet etmeye başlayacağım sırada odanın kapısı açıldı ve hemşire Mete'yi emzirmem icin getirdi. İşte büyük an gelmişti. 9 aylık heyecanda mutlu son ve başlayan YENİ HAYATIN ilk saniyeleri. Mete'yi kucağıma verdikleri an sezeryan yaramın tüm acısı tamamen bitti ve o an gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Ağzım kulaklarımda, gözümde iki damla yaşla Mete sonunda kucağımda, kollarımın arasındaydı. O heyecan ile "Karnındaki yaramaz ufaklık sen misin" dediğimi hatırlıyorum.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder